Öncelikle, iyi program candır.

Üzülme hemen! Lise değil bu sonuçta. Dersler daha ağır, ortam çok daha farklı. Sen de alışmaya çalışıyorsun sonuçta. Üniversite bu; tabii ki bütünlemelere kalabilirsin, arada alttan ders alabilirsin. Olur o kadar. “Söylemesi kolay, el alem tatile çıkacak, memleketine dönecek; biz kaldık buralarda” diyorsan ki diyebilirsin, haklısın; o zaman sana bazı önerilerimiz olacak. Şöyle ki…


Kaldığın sınava çalışmak için, önce güzel bir program hazırla kendine. Sınava kadar her gün belirli zaman aralıklarında çalış. O süre boyunca ne cep telefonunla, ne televizyonla; kısacası ders dışında hiçbir şeyle ilgilenme. Sadece çalışacaklarına odaklan. Böylece suçluluk duymadan, sen de kendi başına keyifli bir tatil yapabilirsin! 
Okumadığın kitaplara şöyle bir göz gezdirmenin tam zamanı.

Önceki yıllarda, lisede sınavlara çalışıyordun. Sonra, üniversite sınavlarına odaklandın. Şimdi de yeni bir ortama alışmak ve bütünlemelere çalışmak derken; “o kitapları” okumaya hiç vakit kalmadı. Şimdi hazır bütünlemelere çalışmak için evdeyken, gel; biriktirdiğin kitaplara yavaş yavaş başla.
 
Dizi ve filmler işte şimdi seni bekliyor.

Ailenden uzakta okuyorsun, ev arkadaşların gitti. Derslerine çalıştın, şimdi de kendini tatilde hissetmek istiyorsun. O zaman uzun zamandır listesini yaptığın dizi ve filmleri izlemenin tam zamanı! Hem ev de senin (ya da yurt odası). 
Biraz spora ne dersin?

Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. O zaman ne yapıyorsun? Kendine hem ders hem de spor programı hazırlıyorsun. İster sabahları beynini açmak için kısa ve keyifli yürüyüşler yap, ister aç Youtube’u; yoga ya da pilatesi dene. Önemli olan, evde ya da yurtta bir başına yaşayacağın bu süreci, olabildiğince verimli bir şekilde geçirmek.
 
Yemek yapmayı sever misin?

Sakın evdeki yalnızlığını bahane edip, zar zor öğrendiğin o bir iki tarifi yapmaktan vazgeçme ve kendini hamburgere, tosta vurma! Tatilden döndüklerinde, arkadaşlarının seni tanıyamamalarını istemeyiz; öyle değil mi? Hatta hazır ev ve mutfak sana kalmışken, internetten tariflere bakıp, farklı yemekler de deneyebilirsin. böylece ders çalışmaktan yorgun düşen bünyene de jest yapmış olursun.
 
Eskilerden ayrılmanın tam zamanı.

Yok, bu sefer eski sevgililerden bahsetmiyoruz. Ama sen yine de kafandaki eski sevgili hayaletlerinden kurtul tabii ki! Burada kastettiğimiz, evinde biriktirdiğin eski eşyalar. Belki artık işine yaramıyorlar ya da kısaca, ‘eskidiler’. Eski giysilerden mutfak araçlarına, ders kitaplarına kadar artık kullanmadığın düzinelerce eşyayı ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirsin. Sonuçta bütünlemelere kadar günde 17 saat ders çalışmayacaksın. Başkalarına iyilik yapmak için de yeterince zaman bulabilirsin.
 
Büt Gücü’nü oluşturmaya ne dersin?

Seninle aynı dersten sınava girecek arkadaşlarınla birlikte Büt Gücü oluşturabilirsin. 24 saat birlikte çalışın, gezin, takılın ve aşırı sıkıcı bir grup olun demiyoruz tabii ama biraz destek almanın da sakıncası olmaz. Böylece kendini, kaldığın şehirde yalnız hissetmemiş olursun.
 
Meditasyon?

Hemen önyargılı bakma. Meditasyonla, üzerinde çalıştığı konuya daha fazla odaklanabilen, günlük hayatında daha az sinirlenen ve kendinin daha çok farkında olan o kadar çok kişi var ki… Parmaklarını kavuşturup, saatlerce “om” demekten bahsetmiyoruz tabii (o iş zaten öyle olmuyor). Ama biraz kendinle baş başa kalıp, nefes çalışıp, meditasyon da yapabilirsin. Belki bütünleme sınavlarından sonra, alışkanlık edinir; meditasyonu hayatının bir parçası haline getirirsin; kim bilir…