Aşk bu; lise, üniversite, hatta anaokulu bile dinlemez. Her an her yerde seni buluverir. Kanın ona kaynadı mı, hep onun yanında olmak istersin. Onunla değil matematik dersine, akışkanlar mekaniğine bile girebilirsin. Fonksiyonlar onunla anlamlıdır, sosyoloji tarihi onunla güzeldir. Ama eğer aşkına karşılık bulamıyorsan, o şahane okul hayatı insana zehir olur. Sanki her gün, yeni bir üniversite sınavına girecek gibi gergin ve huzursuz hissedersin kendini. Peki sadede gelecek olursak, seni fark etmesini sağlamak, onun dikkatini çekmek ve mutlu bir izdivaca yelken açmak için; ne yapmalı, ne etmeli?
Bilgi edin.
Boşuna dememişler, çağımız bilgi çağı diye. O sosyal medya hesapları ne güne duruyor? Hemen stalkerlığa başla: Arkadaşın bir aşkitosu var mı? İmalı, ne idüğü belirsiz romantik postlar paylaşıyor mu? Yani o da senin ona olduğun gibi, bir başkasına platonik olarak aşık mı? Yoksa hala eski aşkına mı laf dokunduruyor? Kalbi boş mu, kafası dolu mu? “İsterse 100 yıllık sevgilisi olsun, ayırırım ben” diyen çılgınlardansan, diyecek lafımız yok. Ama eğer sevdiceğinin de bir sevgilisi varsa, aşkını kalbine gömmen gerekebilir. En azından kendisi tekrar boş kalana kadar…
İlgi alanlarını öğrenmekle işe başla.
Bu şahıs hangi kulübe üye? Etkinliklerle arası nasıl? Her hafta dağlara mı tırmanıyor, konserlerde bungee jumping mi yapıyor, yoksa tango derslerinde havalı havalı ortalarda mı salınıyor? Hangi yazarları okumaktan hoşlanıyor? Eğer sevgili adayı ile aynı bölümde değilsen, ortak arkadaşlarınız aracılığıyla ya da suyunu çıkarmadan, edepli bir şekilde gözlem yoluyla, kendisini tanımaya çalışabilirsin. Çünkü ilgi alanlarını öğrenmen, onunla karşılaşabileceğin potansiyel noktaları saptaman anlamına gelecektir.
Derslerle arası nasıl?
Okuduğu bölümü seviyor mu? Derslerle ilgileniyor mu? Eğer kendisi sorumluluk sahibi bir şahıs ise onunla kütüphanede ya da okul seminerlerinde sık sık karşılaşabilirsin. Sen üniversite öğrencisisin, büyük düşün.
Onunla aynı derslere girmeye ne dersin?
“Hocam, valla akışkanlar mekaniği aslında en merak ettiğim ders. Bakmayın, edebiyat öğrencisi olduğuma”, “felsefe tarihi dersinize misafir öğrenci olarak katılabilir miyim? Mümkünse hep önde oturan şu kumral arkadaşın yanında oturabilir miyim?” eğer teknik olarak onunla aynı dersleri alamıyorsan, bari onun katıldığı derslere katılmayı dene. Demokrasilerde çareler tükenmez… seni er ya da geç fark edecek; ya “kim bu şahıs” diye meraklanacak ya da “şikayet ederim seni, pis stalker” diye kaçışacak.
Ajanları iyi değerlendir.
Ortak arkadaşlarınız var mı? Varsa, onlar aracılığıyla bilgi topla. Yoksa da tez zamanda edin. Belki senin yapamadığını (bkz. şahsın dikkatini çekmek), onlar başarır da aşkitonla senin yollarını kesiştirirler.
Kendine çeki düzen ver.
Her gün makarna yeyip, bilgisayarda Netflix dizileri izlersen, o iş zor sevgili Aşık Öğrenci. Bu yüzden ne yapıyorsun? Kendine çeki düzen veriyor, üstüne başına dikkat ediyor; güvenini tavan noktasına çekiyorsun. Öyle baş önde, göbek önde, mutsuz mutsuz dolanmak sana yakışmaz.
Biraz da gaza gel.
Artık aşk filmleri mi izlersin, kendini kişisel gelişim kitaplarına mı vurursun, en yakın arkadaşlarınla “ben mükemmelim” korosu mu kurarsın bilemiyoruz ama biraz cesaret şart. Unutma, kendine güvenmezsen; yukarıdaki tüm maddeleri itinayla gerçekleştirsen de, o iş olmaz Yonca.
Kendine güven, aşkına güven ve de sana akıl veren bizlere güven.
Tüm aşık üniversitelilere bolca şans diliyoruz!
Bilgi edin.
Boşuna dememişler, çağımız bilgi çağı diye. O sosyal medya hesapları ne güne duruyor? Hemen stalkerlığa başla: Arkadaşın bir aşkitosu var mı? İmalı, ne idüğü belirsiz romantik postlar paylaşıyor mu? Yani o da senin ona olduğun gibi, bir başkasına platonik olarak aşık mı? Yoksa hala eski aşkına mı laf dokunduruyor? Kalbi boş mu, kafası dolu mu? “İsterse 100 yıllık sevgilisi olsun, ayırırım ben” diyen çılgınlardansan, diyecek lafımız yok. Ama eğer sevdiceğinin de bir sevgilisi varsa, aşkını kalbine gömmen gerekebilir. En azından kendisi tekrar boş kalana kadar…
İlgi alanlarını öğrenmekle işe başla.
Bu şahıs hangi kulübe üye? Etkinliklerle arası nasıl? Her hafta dağlara mı tırmanıyor, konserlerde bungee jumping mi yapıyor, yoksa tango derslerinde havalı havalı ortalarda mı salınıyor? Hangi yazarları okumaktan hoşlanıyor? Eğer sevgili adayı ile aynı bölümde değilsen, ortak arkadaşlarınız aracılığıyla ya da suyunu çıkarmadan, edepli bir şekilde gözlem yoluyla, kendisini tanımaya çalışabilirsin. Çünkü ilgi alanlarını öğrenmen, onunla karşılaşabileceğin potansiyel noktaları saptaman anlamına gelecektir.
Derslerle arası nasıl?
Okuduğu bölümü seviyor mu? Derslerle ilgileniyor mu? Eğer kendisi sorumluluk sahibi bir şahıs ise onunla kütüphanede ya da okul seminerlerinde sık sık karşılaşabilirsin. Sen üniversite öğrencisisin, büyük düşün.
Onunla aynı derslere girmeye ne dersin?
“Hocam, valla akışkanlar mekaniği aslında en merak ettiğim ders. Bakmayın, edebiyat öğrencisi olduğuma”, “felsefe tarihi dersinize misafir öğrenci olarak katılabilir miyim? Mümkünse hep önde oturan şu kumral arkadaşın yanında oturabilir miyim?” eğer teknik olarak onunla aynı dersleri alamıyorsan, bari onun katıldığı derslere katılmayı dene. Demokrasilerde çareler tükenmez… seni er ya da geç fark edecek; ya “kim bu şahıs” diye meraklanacak ya da “şikayet ederim seni, pis stalker” diye kaçışacak.
Ajanları iyi değerlendir.
Ortak arkadaşlarınız var mı? Varsa, onlar aracılığıyla bilgi topla. Yoksa da tez zamanda edin. Belki senin yapamadığını (bkz. şahsın dikkatini çekmek), onlar başarır da aşkitonla senin yollarını kesiştirirler.
Kendine çeki düzen ver.
Her gün makarna yeyip, bilgisayarda Netflix dizileri izlersen, o iş zor sevgili Aşık Öğrenci. Bu yüzden ne yapıyorsun? Kendine çeki düzen veriyor, üstüne başına dikkat ediyor; güvenini tavan noktasına çekiyorsun. Öyle baş önde, göbek önde, mutsuz mutsuz dolanmak sana yakışmaz.
Biraz da gaza gel.
Artık aşk filmleri mi izlersin, kendini kişisel gelişim kitaplarına mı vurursun, en yakın arkadaşlarınla “ben mükemmelim” korosu mu kurarsın bilemiyoruz ama biraz cesaret şart. Unutma, kendine güvenmezsen; yukarıdaki tüm maddeleri itinayla gerçekleştirsen de, o iş olmaz Yonca.
Kendine güven, aşkına güven ve de sana akıl veren bizlere güven.
Tüm aşık üniversitelilere bolca şans diliyoruz!
Comments