Yıllardır Amerika’nın hayalini kuruyorsun. “Gel evladım” deseler, yük gemisiyle bile gider; 3 ay okyanuslarda sürünürsün. Belki de yıllardır “Avrupa, Avrupa” diye inledin ya da hayalindeki bölüm, Uzak Doğu’da; Afrika’da vardı. Uzun lafın kısası, eğer yurt dışında okumak istiyorsan; ister yüksek lisans, ister liseden sonra doğrudan üniversite olsun, bazı şeylere dikkat etmende fayda var
Notlar önemli arkadaşım, üzgünüm.
Yurt dışındaki bazı okullar, nota fazla bakmadan doğrudan öğrenci kabul edebiliyor. Bu noktada, İngilizce’den “para konuşur” diye de çevirebileceğimiz o ünlü ifadenin etkili olduğunu görebiliyoruz. O kategoriye giriyorsan, hiç bu yazıyı okuma; “RichKidsofTurkey” etiketiyle fotoğraf paylaşmaya devam et sevgili öğrenci arkadaşım. Hakkındır! Ama eğer notları kale alan prestijli bir okula girmek ya da burs almak istiyorsan, notlarını yüksek tutmanda her zaman fayda var. Bu yüzden ne yapıyoruz? Hayalimize ulaşmak için bol bol çalışıyoruz!
Not önemli ama yetmez! Sosyal misin, lider ruhlu musun? Ondan haber ver.
Özellikle Amerika hayalleri kuranlar bilirler. Amerika’daki üniversiteler, sadece okuldaki başarıdaki durumuna değil; öğrencinin sosyal aktivitelere katılıp katılmadığına, dahil olduğu sosyal sorumluluk projelerine ve özellikle spor aktivitelerine büyük önem verirler. Sadece 5.0 ortalama ile mezun olmak yetmez. Mutlaka bir liderlik emaresi, bir sosyallik iması görmek isterler. Bu yüzden sen sen ol; derslerine odaklandığın kadar, öğrenci gruplarında aktif yol almaya, yöneticilik yapmaya ve organizasyonlarda sorumluluk almaya özen göster. Bunların hepsi o güzel başvuru dosyanı daha da güzelleştirecek.
İngilizce olmazsa, olmaz.
Eğer İngilizce konuşulan bir ülkeye başvuracaksan; Toefl, Gmat ve/veya Gre gibi testlerden belirli bir puanın üzerinde alman beklenecektir. Bu yüzden İngilizce derslerini kırma, “ya sonra çalışırım” deme; çünkü sonra çalışılmıyor sevgili öğrenci arkadaşım. El alem İngilizce’ye odaklanıyor sonra da Erasmus’larla, burslarla yurt dışına çıkıp, bir milyon arkadaş ve milyonlarca da anı biriktirip geliyor. Zaten, bu zamanda İngilizce bilmemek gibi bir lüks de pek söz konusu olamayacağa benziyor!
Doğru insanlarla iletişime geç.
Amacın her ne olursa olsun, doğru insanlarla iletişime geçmek hikayenin seyrini değiştirebilir. İlgilendiğin alana odaklanmış olan bir profesör ya da tam istediğin bölümü sunan bir üniversitenin bölüm başkanı, sana bambaşka fikirler verebilir. Hatta konuya olan ilgini ve tutkunu ifade etmen, sana burs ya da öğretim görevlisi olmak gibi bambaşka kapılar da açabilir. Bursları araştırıyorsan, burs merkezlerine gidip doğrudan bilgi alabilir ya da yetkililerle de konuşabilirsin. Özetle, ne yapıyoruz? İdeallerimiz için mücadele ederken, doğru insanlara ulaşmayı da ihmal etmiyoruz!
Planlı ve programlı ilerle.
Mutlaka adımlarını not et. Kiminle iletişime geçtin? Başvuru dosyanı hazırlama sürecinde neler eksik? Nereye, ne zaman başvurdun? Kimden dönüş geldi, kimleri hala bekliyorsun? Tüm bunları ister bir uygulamaya, ister bir ajandaya not al; ama mutlaka not al!
Biraz reklam sloganı gibi olacak ama, “Yurtdışında okumak hayal değil”. Gerçekten de değil, yapman gereken hedefini netleştirmen, bir plan hazırlaman, donanımını güçlendirmen ve doğru kişilerden doğru bilgileri, doğru önerileri alarak; hızla ilerlemen. Yurtdışı maceranda şimdiden başarılar dileriz! Sana güvenimiz tam : )
**
Comments