1)Öncelikli husus yabancı dil…
Eğer ki İngilizcesi yeterince iyi biri değilseniz, hele ki yeterince hevesli de değilseniz çook ama çok uğraşacaksınız demektir. Diğer insanlar anayurdunda Türkçe Türkçe okurken, istediklerini istediği şekilde hocalarına sorarken siz bunun eksikliğini çok yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz.
Evet yurt dışında eğitim, evet her şey güzel ama gittiğiniz okulda her şeyi tamı tamına öğrenmek için bu İngilizce, başka bir dilde eğitim görüyorsanız o dilin olayına çok dikkat etmeniz lazım. Bir de biliyorsunuz aslında diller arasında her ne kadar çeviri yapılsa da asla bir kelime tam olarak bir diğerini karşılamıyor. Yabancıların bazı konuları algılama şekli daha değişik olabiliyor Türklerden. Bizimki de onlardan…
Çok kişi gördüm öyle yurt dışında yaşayanlardan, yurt dışında okuyanlardan.. ‘ölçü’ diyecek adam ‘Bunun şeyleri,, buuu, dimenziyonları var ya hani’ falan diyor. ‘Dimenziyon ne yaa’ demeden edemedim içimden..:) Böyle olunca kişinin anadiliyle gelişen beyni, yabancı dille öğrenme konusunda yetersiz kalabiliyor. Yabancı dil bilgisine ve bunun anadilimizle olan dengesine dikkat etmek gerek.
2)Anavatanınızdan uzak bir yerde yaşamak da ekstrasu tabii
E tabi yurt dışında yaşıyorsunuz. Yeni bir memleket, yeni insanlar falan ama şimdi en gezgin insan bile şöyle bir ülkesine, memleketine döndüğü zaman ‘Aah memleket ah hiçbir şeye değişmem seni.’ diyor içinden. Bir an diyor, kendini güvende hissediyor. Sonra gidiyor…:))
3)Gideceğiniz ülkeye göre değişmekle birlikte, eğitim imkanlarınız büyük ihtimalle çok çok daha iyi olacak…
Bundan bahsetmeye bile gerek yok sanırım.. Ülkemizden insanlar genelde Avrupa veya Amerika’da okumak üzere gider. Çoğu okulun eğitim standardının bizimkilerden yüksek olduğunu düşünürsek… Dezavantajları ekarte edebiliyorsanız bulunmaz bir nimet dolayısıyla.. O yüzden bu işin peşinden gidiyor çoğu insan.. Amerika veya Avrupa dışındaki bir ülkeye giden varsa, istisnalar haricinde büyük ihitmalle ya iş için ya da daha gelişmiş bir ülke olan Türkiye’den yetkin bir hoca olarak gidiyordur.
4)4 sene gibi bir süre boyunca yurt dışı tecrübesi ise eşi benzeri olmayan bir başka tecrübe tabi…
Yurt dışına eğitime gitmek sadece yurt dışındaki kaliteli bir okulda okumak da değil tabii.. O kadar sene yurt dışında kalınca bunun kültürel etkileşiminden tutun da gece hayatına, günlük alışkanlıklarından bilgi alışverişine, akla gelebilecek her türlü etkileşime dair bir etkisi oluyor. Dolayısıyla; ‘Yurt dışı gibisi var mı bee’ demeden edemiyor insan.
5)Avrupa’da iyi bir üniversitede okuyorsanız sonradan Türkiyeye dönmek istemeyebilirsiniz haberiniz olsun..:)
Haa bir de böyle bir şey var. İnsanların yurt dışı eğitim macerası iki şekilde oluyor genelde: Ya lisansı da yurt dışında okuyorsunuz ve devam ediyorsunuz. Ya da burada lisans eğitimi alıyorsunuz, sonra da yüksek lisans, olmadı en geç doktora için yurt dışına gidiyorsunuz. Hani hep diyorlar ya ‘Beyin göçü’ diye.. Tam olarak bu işte. Ben bu konuda o kadar muhafazakar olamayacağım. Çünkü dürüst olmak gerekirse yurt dışında daha iyi eğitim imkanları, bilgisini eyleme dökecek daha iyi ortamları olan insanların tekrardan Türkiyeye dönmek istememesi normaldir. Eğer ki kültürüne, yaşamına uyum sağladıysam, insanları arasında yabancılık çekmiyorsam ben de aynısını yapardım..
Dolayısıyla iyi düşünün, Türkiyeye dönmek zorunda olduğunuz bir durum olması halinde, yani engelleyemiyorsanız bu durumu çok, ama çok zorunuza gidebilir dönmek...
Comments